26 Mayıs 2016 Perşembe

Cep Telefonumun İşletim Sistemi Güncellemesi Olmayacakmış

Teknolojinin çok hızlı geliştiği, bugün çıkan teknolojinin hızlı bir şekilde “eski teknoloji” olduğu bir çağda yaşıyoruz. Belli ki bu durum daha da ileriye gidecek. Bu iyi bir şey mi bilmiyorum ama teknolojiyi bizler tüketici olarak bu kadar hızlı takip edemiyoruz. Efendim konuyu şuraya getireceğim:
2013 yılına ait bir cep telefonu modelini 2015 yılında aldım.  Daha telefonum benim açımdan 10 aylık. Ama ortada şöyle bir sorun var: Aldığım cep telefonu markasının firması işletim sisteminin yeni güncellemesini şu an kullandığım modele, modelimin özellikleri uygun olmasına rağmen getirmeyi düşünmüyormuş. Neden düşünmüyor acaba? Büyük ihtimalle bu bir pazarlama stratejisi ama biz tüketici açısından ne olacak şimdi? Ne yapmam gerekli? Güncel bir cep telefonu istiyorsam 2-3 senede bir telefon mu değiştirmem lazım? İki üç senede bir cep telefonu değiştirmek hayatın doğal akışına uygun mu? Teknoloji hayatımızı kolaylaştırmak ve aynı zamanda güzelleştirmek için değil mi? O zaman bu işin mantığı nedir?
Aklımda bu sorularla biraz da içim buruk her gün internette “Acaba firma fikir değiştirmiş midir? Benim telefonuma da güncelleme gelecek mi?” diye bakar oldum. Benim için tüm bu soruların çözümü yeni alınmış eski teknoloji cep telefonumu kabullenmekte ve belki bir daha ki sefere demekte.
Bu şekilde bir durumla karşılaşmak istemiyorsanız cep telefonu almadan önce alacağınız cep telefonunun piyasaya çıkış yılına ve firmanın güncelleme politikasına veya firma güncellemeleri ile ilgili haberlere bir göz atın derim. Kendinize çok iyi bakın. 

17 Mayıs 2016 Salı

Kalanşo

  Normalde doğum günü olana hediye götürülür. Ama bir arkadaşım oğluna düzenlediği doğum günlerinde gelen misafirlere küçük hoş hediyeler vermekte. Magnet, süs sabunlar derken son davetli olduğumuz doğum gününde bir baktık ki küçük bir masa dolusu saksıda kırmızı, pembe, turuncu ve daha nice rengarenk çiçekler.
  Kızım hemen kırmızıyı kaptı "Bunu alalım diye".  Pek fazla çiçek kültürüm olmadığından arkadaşıma "Bu çiçeğin ismi ne?" dedim. "Kalanşo, az bakım ister, tam sana göre" dedi. Haklıydı pek çiçek bakma ile aram yoktu. 
   Eve gelir gelmez ilk işim internette kalanşoyu araştırmak oldu. Efendim bu çiçeğin yabancı ismi kalanchoe imiş. Çoğunlukla Afrika, Madagaskar ve Asya'da bulunuyormuş. Çin'deki Kanton lehçesinde bu çiçeğe "Budist Tapınak Bitkisi" anlamına gelen "Kalanchauhuy" deniyormuş. Çiçeği bulan kişi bundan dolayı çiçeğe "kalanchoe" demiş.
Kalanşo Crassulaceae ailesinden sukkulent  "yaprak ve gövdesindeki özel dokularda su biriktirme özelliği olan" bir çiçekmiş. Sukkulentin açıklamasını görünce hemen aklıma kaktüs geldi. Resimde (kızımın seçtiği çiçek) de görüldüğü üzere kısa boylu, dolgun yapraklı, canlı renkli bir çiçek kalanşo. Çok kokladım ama koku alamadım. Kaktüs gibi sukkulent bir bitki olduğundan toprağı kuru olmadıkça sulanması gerekmiyormuş. Fazla suyu sevmiyormuş yoksa hızla çürürmüş.
Evinizi süslemek istiyorsanız ve bakımıyla fazla uğraşmak istemiyorsanız kalanşo 10 numara bir çiçek.